Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ali Yalçın, “Millet iradesine ipotek koyanlar, yıllarca ensemizde boza pişirdiler. Herkesi aşağıladılar, horladılar ve örselediler. Kimimize bidon kafalı, kimimize göbeğini kaşıyan adam derken, milli irade karşısında kaybeden vesayetçiler cemaate ise ‘cerahat’ dediler. Dün herkese sövenler, bugün taktik gereği bazılarımızı övüyor. Dün cemaate ‘cerahat’ diyenler, şimdi ‘Bizim yapamadığımızı cemaat yapıyor’ diye sevinç çığlıkları atıyor ve ‘hadi biraz daha cesaret’ diyorlar. Mahşeri cümbüşçüler, dün sövdüklerini eğer bugün övüyorlarsa, işte orada durmak lazım” dedi.
Eğitim-Bir-Sen Konya, Karaman, Niğde ve Aksaray şubelerinin düzenlediği genişletilmiş işyeri temsilcileri toplantılarına katılan Ali Yalçın, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Hayatı Karartılanların Ahı 28 Şubatçıların Yakasını Bırakmayacak
28 Şubat’ın üzerinden 17 yıl geçtiğini, açtığı yaraların, bir kısmı kabuk bağlamış olsa bile, hafızalardan silinmesinin mümkün olmadığını belirten Yalçın, “On binlerce insanın hayatı karartıldı. Hayatı karartılanların ahı 28 Şubatçıların yakasını bırakmayacaktır. 33 bin 271 öğretmenin soruşturma geçirdiği, 11 bin 890 öğretmenin ceza aldığı, 4 bin 625 öğretmenin istihbarat birimlerince fişlenip takibata uğradığı, 3 bin 527 öğretmenin görevine son verildiği ve 11 bin öğretmenin istifa etmek zorunda kaldığı bir dönemi unutmak, aynı şeylere müstahak olmaktır” şeklinde konuştu.
Adaylık sürecinde temel, hazırlayıcı ve uygulamalı eğitim aşamasında istatistiklere yansımaması ve tespit edilememesi için başarısız gösterilip asaleti onaylanmayan çok sayıda öğretmenin bulunduğunu kaydeden Yalçın, şöyle devam etti: “Mağdurların hayat hikâyelerini, tarihe not düşmek adına, ‘Ödenmiş Bedeller Unutulmasın’ diye 3 cilt halinde kitaplaştırmakla kalmadık, bu yıl ‘Rakamlarla 28 Şubat’ başlığı altında dönemin resmini çekerek istatistikleri bir araya getirip yaşananları rapor halinde yayınladık. Amacımız, acıları tazelemek değil, ‘Bir Daha Asla’ sloganımızda da anlatmaya çalıştığımız gibi, bir daha yaşanmaması için 28 Şubat’ın algılanmasını ve anlaşılmasını sağlamaktır.”
17 Aralık Küresel Ölçekli Siyasi Operasyonda Milli İradenin Yanındayız
Türkiye’nin 28 Şubat’tan bugüne, 17 yıl içerisinde 6 defa darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kaldığını ifade eden Yalçın, “Kamu-Sen’in ev sahipliğinde 41 çakma sivil toplum kuruluşuyla 28 Şubat’ın ‘Sivil 5’li Çete’sine özenen Ulusal Birlikçiler, demokrasiyi karartma ve milli iradeye kapatma girişimi, e- muhtura, 7 Şubat Hakan Fidan olayı, KESK ve DİSK’in başını çektiği faiz lobisi sponsorluğunda gerçekleşen Gezi hadisesi ve son olarak da 17 Aralık Küresel Operasyonu amaç itibarıyla birer darbe girişimidir. Ayışığı, Eldiven, Sarıkız, Kafes, Balyoz gibi deşifre olan darbe planları ‘alışmış kudurmuştan beterdir’ sözünü doğrulayan girişimlerdir. 17 Aralık hadisesi de siyasi bir projedir” diye konuştu.
Yalçın, 2008 yılında “Seçim Stratejisi Belli Olmuştur, Gelin Deşifre Edelim” başlığı ile kamuoyuna seslenen Ekrem Dumanlı’nın, bir ülkede seçim yaklaştığında, birkaç ay kaldığında yolsuzluk dosyaları açılıyorsa ‘bu durum doğruyu arama ve yoksulluktan arınma talebinden daha çok siyasette belli bir imaj ve hava oluşturmak içindir’ dediğini ve ‘Samimi olan, seçim sonuçlarının sabahında elindeki dosyaları kamuoyuna arz eder’ şeklinde sözlerini tamamladığını hatırlatarak, şöyle konuştu:
“Yolsuzluk spotuyla sunulan küresel operasyonda hükümet içinde akçeli işlere bulaşan veya nefsine yenilenler üzerinden psikolojik harekât eşliğinde operasyonun kumanda merkezi gözden kaçırılıyor. 17 Aralık hadisesinin gizli tarafları milletin gözünde netleşmiştir. Küresel operasyonu planlayan ‘Stratejik Akıl’ ile harekâtı yürütecek ‘Stratejik Ortak’ aynı değildir. Merak edilen, milli irade karşısında 17 yıl önce tehdit savuranların bugün tevile başvurduğu bir dönemde, dün ‘her şeyde tedbir’ diyenlerin bugün tehdit savurmasıdır. Bu nasıl mümkün olmuştur? Merak edilen ama asla tasvip edilmeyen kısım burasıdır. Biz çalışanların en büyük örgütlü gücü, siyasetten bağımsız, özgün ve özgür bir kuruluş olarak 17 Aralık küresel ölçekli siyasi operasyonda milli iradesinin yanındayız ve tarafız. İstiyoruz ki, ne hizmet ‘hezimet’ olsun ne de hükûmet ‘husumet’ olsun.”
Üyesine de Ülkesine de Kazandıran Sendikayız
Eğitim-Bir-Sen olarak, hizmet sendikacılığı yaptıklarını dile getiren Ali Yalçın, “Özgürlüklerin önünün açılması için ve vesayete karşı mücadelede neler yaptığımız kamuoyunun malumudur. Özlük noktasında sağladığımız kazanımlar sadece üyelerimiz değil, tüm eğitim çalışanları tarafından takdir ediliyor. Üyelerimizin kariyer yolculuğunda da onları yalnız bırakmıyoruz. Sınavlarda üyelerimizin kazanması için kitap bastık, deneme sınavları yaptık, kurslar düzenledik. 2009 yılında yöneticilik sınavlarında başarılı olanların yüzde 65’ten fazlası bizim üyelerimizdi. 2011 yılındaki yöneticilik sınavlarında 70 bin sınava hazırlık kitabımız, hazırlık kurslarımız ve deneme sınavlarımızla bu oran daha da yükseldi. 2013’te Şube Müdürlüğü Sınavı yapıldı. Üyesine hazırlık imkânı sunan tek sendikayız. İllerden aldığımız istatistiklere göre üyelerimizin yüzde 80’e varan bir başarısı var. Biz hangi şart getirilirse getirilsin, üyemize de, kendimize de güveniyoruz. Makamlardan güç almıyoruz, makamlara güç katıyoruz. Yönetimlere yük olmayan, yönetimlerden yük alan yönetici arkadaşlarımızın başarıları herkes tarafından takdir ediliyor. Eğitimin başarısı, sendikamızın ise zirveden yeni ufuklara yolculuğunda yönetici olan arkadaşlarımız dahil, işyeri temsilcilerimizi yeni arkadaşlarla güç bulmak için inisiyatif almaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Selvi: Konya Her Zaman Üzerine Düşeni Yapmıştır
Eğitim-Bir-Sen Konya Şube Başkanı Latif Selvi, Konya teşkilatının 10 bin üyesiyle her zaman üzerine düşeni yaptığını belirterek, “Teşkilatımız, 15 Mayıs’a giden yolculukta kendisinden beklenileni layıkıyla yapacaktır. İlimizdeki başarımız, yönetimlerden işyeri temsilcilerine varana kadar hepimizin ortak başarısıdır. Bütün arkadaşlarımız, kuşandıkları sorumlulukların hakkını vermeye devam edecekler” dedi.
Özdemir: Yetkiye Kilitlendik
Eğitim-Bir-Sen Karaman Şube Başkanı Yunus Özdemir, yetkiye kilitlendiklerini söyleyerek, şunları kaydetti: “İlçe temsilciliklerimiz, Şube sorumluluğundaki çalışmalarıyla birbirleri ile yarışıyorlar. Karaman’da yetkiyi alacak ve 2014 yılını Karaman’ın yetki yılı yapacağız. Kadınlar Komisyonumuzla, işyeri temsilcilerimizle birlikte çok az olan makası kapatmakla kalmayacak, yetkiyi alarak çalışmalarımızı taçlandıracağız.”
Özüdoğru: Bizim Gücümüz Çalışanların Gücüdür
Eğitim-Bir-Sen Niğde Şube Başkanı Celalettin Özüdoğru, sendika olarak yetkiyi aldıktan sonra çalışanların sorunlarının çözülmeye başladığına dikkat çekerek, “Bizim gücümüz çalışanların ortak gücüdür. Biz yetkiyi aldıktan sonra çalışanların sorunları çözülmeye başladı. Sorunlardan beslenenlerin tersine, çözümlerle güçlenen yapımız sadece üyelerimize değil, tüm çalışanlara rahat nefes aldırıyor. Niğde olarak taşıdığımız sorumluluğu layıkıyla yerine getirmek için çalışıyoruz. Mayıs mutabakatında yeni bir sıçrama yapmak için hep birlikte emek veriyoruz. En az 2 bin 400 üyeyle mutabakata imza atmayı hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
Aslan: Sendikalaşma Oranı İlimizde Yüzde 74
Eğitim-Bir-Sen Aksaray Şube Başkanı Mahmut Aslan ise, Aksaray’ın eğitim hizmet kolunda sendikalaşma oranının en yüksek olduğu illerin başında geldiğini ifade ederek, şunları söyledi: “İlimizde yüzde 74 oranında eğitimde sendikalaşma söz konusu. Biz geri kalan yüzde 26’lık dilim içerisinde 2 bin 400 olan mevcut sayımızı 3 bine çıkararak, hem sendikalaşma hem de ilimizdeki gücümüzün oranını yükselteceğiz. Bu konuda teşkilatımız ortak hedefe kilitlenmiş durumdadır.”